Kızımızın ilk yarış tulumu :)

Bu yazımda ve sonrasında (ne kadar ben de bilmiyorum) kızımızın diğer ismi ile hitap ediyor olacağım. Çünkü hala karar verebilmiş değilim.  Nil mi demeli İdil mi? Bizi izleyenlerden yorum alabilir miyiz bu konuda acaba, inanın pek makbule geçer. İdil’in söylenişi daha kolay sanki, Nil’i söylerken zorlanıyor insan, ama ailelerimiz Nil konusunda ısrarcı. Kararsız bir anne olacağım sanırım, kızımın aklı karışacak, “Makbule” desen tepki verecek kıvama gelecek :)

Şu ana kadar başlıkla uyumlu gitmediğimin farkındayım, hemen yarış tulumumuzun hikayesine geçiyorum. Sevgili eşim haftalar önce Castrol’un “En Güzel Motosiklet” yarışmasına katıldı ve sınıfının en güzel 3.motoru seçildi. Bu hafta CNR da fuar vardı ve eşimin Hornet’i fuar boyunca sergilendi. (Son 2 senedir fuara gidemiyor olmamın burukluğunu yaşıyorum, motor kullanmayı da çok özledim. Güzel kızım sağlıklı bir şekilde doğsun ilk işim motoruma binmek olacak sanırım :-D) Eşim 3. Lük ödülü olarak yarış tulumu istiyorum demiş, eh ordaki yetkililerin kalbine iniyormuş “Nasıl yani?” dediklerinde orda asılı olan mini mini tulumu göstermiş “Bunu istiyorum” demiş :) Nil’in ilk yarış tulumu, babasının kızına ödülü oldu.  Çok güzel, mini mini, dünya şekeri bir tulum, ilk gördüğümde gerçekten çok güldüm. Bu tulumun içinde düşünemiyorum Nil’i. Kuzumuz motor tepesinde emeklemeye başlayacak sanırım, aman annem duymasın. Anneme, zil zurna ağlayarak motorumun çalındığını ilk söylediğimde farkında olmadan ağzından bir “Ohhh” çıkıvermişti. Şimdi torununun yürümeye başlamadan önce motor kullanmayı öğreneceğini söylesem beni evlatlıktan red eder sanırım :-D